Quantcast
Channel: Haber Gri Magazin
Viewing all articles
Browse latest Browse all 1196

Özsoy: “Bingöl ve Bingöl Üniversitesi’ne Yakışmamaktadır”

$
0
0

 Ösoy: “Bingöl ve Bingöl Üniversitesi’ne Yakışmamaktadır”‘Barış İçin Akademisyenler’ bildirisine imza attığı için hakkında soruşturma açılan Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Erdener’in durumuna ilişkin yazılı açıklamalarda bulunan HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, “Erdener bildiriye imza attığı için savcılıkça sorgulanmış, yine üniversite yönetimi kendisi hakkında soruşturma açmıştır. Bu durum, Bingöl ve Bingöl üniversitesine yakışmamaktadır” dedi.z

HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin yayınladığı bildiriye imza attığı gerekçesi ile savcılık tarafından sorgulanan ve üniversite yönetimi tarafından hakkında soruşturma başlatılan Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Erdener’in durumuna ilişkin yazılı açıklamalarda bulundu.

“İMZALARI GERİ ÇEKME TALEBİ İBRET VERİCİ DURUMDUR”

Açıklamasında Başbakan Davutoğlu’nun imza atan akademisyenlerden imzalarını geri çekmelerini talep etmesini eleştiren Özsoy, açıklamasında ” Kendisi de bir akademisyen olan başbakanın akademisyenlerden imzalarınızı geri çekmesini talep etmesi ibret verici bir durumdur. Her türlü hakarete maruz kalan akademisyenlerin bazıları gözaltına alınmış, bazılarının hakkında ise idari ve adli soruşturma açılmıştır.Savaşa son verilmesi, katliamların durması ve barış için müzakerelerin başlamasını talep eden 1128 akademisyene karşı iktidar medyasının kışkırtması ve Cumhurbaşkanının talimatı ile birçok üniversite yönetimi ve savcılık harekete geçmiş durumdadır. Öyle ki can güvenlikleri tehlike altında olduğundan bazıları koruma talebinde bulunmak zorunda bırakılmışlardır.İnsan hakları, demokrasi, adalet ilkelerini savunan ve acilen barış surecine geri dönülmesini isteyen akademisyenler “aydın müsveddesi,” “alçak”, “hain” ve “karanlık” gibi seviyesiz ifadelerle tanımlanmakta, akademisyenleri hedef gösteren bir nefret dili kullanılmaktadır. Bu antidemokratik tutumun son dönem örneklerinden biri “Barış için Akademisyenler” grubuna yönelik yapılan linç girişimidir.  Baskı ile akademisyenlerin iradesini kırma girişimi bu ülkede üniversitelerin içinde olduğu karanlık durumu net bir şekilde göstermektedir.  Devletin kendisi gibi düşünmeyenlere karşı geçmişten bugüne süregelen antidemokratik tutumunda maalesef bir değişiklik olmamıştır. ” ifadelerine yer verdi.

“BİLDİRİ YAYIMLAMAK VE İMZALAMAK DEMOKRASİNİN TEMEL EYLEMLERİNDEN BİRİDİR”

Açıklamasında bildiri yayımlamanın ve imzalamanın demokratik bir eylem olduğunu ifade eden Özsoy, “Bildiri yayımlamak ve imzalamak demokrasinin temel eylemlerinden biridir, bunun engellendiği bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Devlet ve hükumet yetkilileri tabii ki bu bildirinin içeriğine katılmayabilir, yapılan eleştirileri yanlış ve haksız bulabilir; bu onların en doğal hakkıdır. Ancak adil ve demokratik bir ülkede hiç kimseye neden fikirlerinizi HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin yayınladığı bildiriye imza attığı gerekçesi ile savcılık tarafından sorgulanan ve üniversite yönetimi tarafından hakkında soruşturma başlatılan Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Erdener’in durumuna ilişkin yazılı açıklamalarda bulundu.

“İMZALARI GERİ ÇEKME TALEBİ İBRET VERİCİ DURUMDUR”

Açıklamasında Başbakan Davutoğlu’nun imza atan akademisyenlerden imzalarını geri çekmelerini talep etmesini eleştiren Özsoy, açıklamasında “Kendisi de bir akademisyen olan başbakanın akademisyenlerden imzalarınızı geri çekmesini talep etmesi ibret verici bir durumdur.Barış için Akademisyenler” grubuna yönelik yapılan linç girişimidir.  İnsan hakları, demokrasi, adalet ilkelerini savunan ve acilen barış surecine geri dönülmesini isteyen akademisyenler “aydın müsveddesi,” “alçak”, “hain” ve “karanlık” gibi seviyesiz ifadelerle tanımlanmakta, akademisyenleri hedef gösteren bir nefret dili kullanılmaktadır. Her türlü hakarete maruz kalan akademisyenlerin bazıları gözaltına alınmış, bazılarının hakkında ise idari ve adli soruşturma açılmıştır. Öyle ki can güvenlikleri tehlike altında olduğundan bazıları koruma talebinde bulunmak zorunda bırakılmışlardır.  Savaşa son verilmesi, katliamların durması ve barış için müzakerelerin başlamasını talep eden 1128 akademisyene karşı iktidar medyasının kışkırtması ve Cumhurbaşkanının talimatı ile birçok üniversite yönetimi ve savcılık harekete geçmiş durumdadır.Devletin kendisi gibi düşünmeyenlere karşı geçmişten bugüne süregelen antidemokratik tutumunda maalesef bir değişiklik olmamıştır. . Bu antidemokratik tutumun son dönem örneklerinden biri . Baskı ile akademisyenlerin iradesini kırma girişimi bu ülkede üniversitelerin içinde olduğu karanlık durumu net bir şekilde göstermektedir” ifadelerine yer verdi.

“BİLDİRİ YAYIMLAMAK VE İMZALAMAK DEMOKRASİNİN TEMEL EYLEMLERİNDEN BİRİDİR”

Açıklamasında bildiri yayımlamanın ve imzalamanın demokratik bir eylem olduğunu ifade eden Özsoy, “Bildiri yayımlamak ve imzalamak demokrasinin temel eylemlerinden biridir, bunun engellendiği bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Devlet ve hükumet yetkilileri tabii ki bu bildirinin içeriğine katılmayabilir, yapılan eleştirileri yanlış ve haksız bulabilir; bu onların en doğal hakkıdır. Ancak adil ve demokratik bir ülkede hiç kimseye neden fikirlerinizi ifade ediyorsunuz diye baskı yapamazsınız. Düşünceyi ifade etme hakkı demokratik hayatin vazgeçilmez ilkesidir. Şunu da belirtmekte fayda var: Cumhurbaşkanı ve hükûmet barış sürecinde akil olarak gördüklerine şimdi hain muamelesi yapıyor. Halbuki bu akademisyenler dün ne diyorlarsa bugün deaynısını söylüyor ve kararlı bir şekilde barışta ısrar ediyor.Söz konusu akademisyenlerin önemli bir kısmı çok uzun suredir Kürt sorunu ve diğer siyasal çatışmalar hakkında önemli araştırmalar yapmış, sayısız makale, kitap yayımlamış, Türkiye’nin dünyadaki akademik prestijine de büyük katkı sağlamış insanlardır. Aralarında barış sürecinde akil insan görevi yapmış olanlar da var. ” dedi.

Özsoy, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bu durum, Bingöl ve Bingöl üniversitesine yakışmamaktadır. Akademik bilgi üreten, hümanist, barışçıl bir şekilde Kürt sorununa yaklaşan Türkiye’nin yüz akı olan bu akademisyenlerden biri de Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Erdener’dir. Erdener bildiriye imza attığı için savcılıkça sorgulanmış, yine üniversite yönetimi kendisi hakkında soruşturma açmıştır.

Hakikat baskı ile zapturapt altına alınamaz. Üniversite yönetiminden ricamız “akademisyenlerin kanları ile banyo yapacağız” diyen mafya liderinin değil, hepimizin talebi olan barışı isteyen akademisyenlerden yanında olmalarıdır. Akademisyenler Türkiye’de yaşayan halkların barış talebini ifade etmiştir. Barış olsun diyen akademisyenlerin ya da bir televizyon programında sadece “çocuklar ölüyor, ölmesinler” diyen Ayşe öğretmenin iktidar ve medya tarafından linç edildiği bir ortamda Sayın Erdener ve diğer akademisyenlerin barış çağrılarını çok kıymetli bir demokratik çaba olarak görüyor, bu çabanın yanında olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

 

bingölgüncel

Özsoy: “Bingöl ve Bingöl Üniversitesi’ne Yakışmamaktadır” haberini Haber Gri adresinden okuyabilirsiniz


Viewing all articles
Browse latest Browse all 1196

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue